Tarık Buğra’nın ahalinin kahramanı olduğu, Milli Mücadelenin romanı: Küçük Ağa
Cumhuriyet dönemi edebiyatının usta yazarlarından olan Tarık Buğra’nın belki de en önemli romanıdır Küçük Ağa. Milli Mücadele dönemini anlatan bu roman, edebiyatımızda müstesna bir yere sahiptir. Burada asıl kahraman ise halktır. Romanda Milli Mücadelenin kahraman öyküsü anlatılıyor. Her okurun mutlaka okuması gereken Küçük Ağa, Türk edebiyatının önemli bir yapıtıdır.
Küçük Ağa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, siyasal karar ve tartışma merkezlerinin uzağında, Kuvvacı-Millici denilen, ama ne oldukları, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtığı savaşa katılıp katılmamanın vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanları anlatır.
Asırlardır sadece halife ve padişahın açtığı sancağın altında savaşılacağı bilgi ve inancıyla yaşamış taşra insanlarının, halife-padişah çağrısının yokluğunda ve işgal haberleri yayılırken yaşadıkları ikilemlerin, açmaz ve iç çalkantıların, kendileri ve kaderlerine sahip çıkma hakkında yeniden düşünmek zorunda kalışlarının hikâyesidir.
Tarık Buğra’nın kendi deyişiyle Küçük Ağa, destanlara yakışır bir konuyu ele almasına rağmen, destan değil, gerçekliği anlatan bir romandır.
İttihatçıların ve Kuvvacıların değil, inanç ve gelenek kalıtıyla baş başa, ilk kez kendisi ve kendi adına geleceği için karar vermeye çalışan bir ahalinin kahramanı olduğu bir roman. Şimdilerde Küçük Ağa’yı okumak, güncelliğini bir kez daha kazanmış bir öyküyü, sorunsalı yeniden okumak demektir.
BÜYÜK BEĞENİ KAZANDI
26 Şubat 1994’te aramızdan ayrılan Türk edebiyatının önemli kalemlerinde olan Tarık Buğra, Küçük Ağa kitabıyla öne çıkmaktadır. Yazar; Dönemeç, Osmancık, Gençliğim Eyvah, İbiş’in Dünyası, Yağmur Beklerken Yıldızlar gibi kitapları da edebiyatımıza kazandırmıştır.
Küçük Ağa ilk olarak 1963 yılında yayınlandı. Yayınladığında geniş okur kitlesine ulaşarak büyük beğeni topladı ve dönemin eleştirmenlerinden de geçer not aldı.
1983 yılında TRT tarafından diziye uyarlanan Küçük Ağa, vatan ve millet sevgisini etkileyici ve sürükleyici bir anlatım tarzıyla ele alıyor. Yazar, okuyucuları Kurtuluş Savaşı yıllarına götürerek ülkemizin çektiği acılara dikkat çekiyor.
Sayfa: 477
YAZARIN USTALIKLI ESERİ
Birinci Dünya Harbi başladıktan sonra Osmanlı Devleti eski gücünden her geçen gün uzaklaşmış ve buhranlı günler başlamıştır. Aslen Akşehirli olan Tarık Buğra, kitabı yazmaya buradan başlamıştır.
Bütün Anadolu halkı yek vücut olmuş, tek gaye ülkenin düşman işgalinden kurtarılmasıdır. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde savaşan ordumuz ve Anadolu halkı dünyaya anlamlı bir mesaj vermiştir.
Direnişin ilk meşalesi Anadolu’nun bu küçük ve şirin kasabasında yanar. Tarık Buğra’nın bu önemli eserini herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Milli Mücadele’yi etkileyici bir şekilde anlatan roman, günümüzde bile hala okunan ve değer gören destansı bir hikâyedir. Ülkemizin nasıl acılar çektiğine yazarın usta kalem darbeleriyle daha yakından tanık olacaksınız.